Mısır İstihbarat teşkilatı belgelerinde Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır Devrimi'ndeki rolünü ortaya koyuyor.


Siyonist rejim askeri stratejisyenlerinden Emekli Albay Jonathan D. Halevi, Mısır devrimiyle ilgili ulaştığı belgeleri ortaya koyuarak, Mısır devriminde İhvan-ı Müslümin hareketinin, özelde de Cumhurbaşkanlığına seçilen Dr. Muhammed el Mursi'nin rolüne dikkat çekiyor.

Halevi'nin yazısını sunuyoruz:

İSTİHBARAT BELGELERİ MISIR DEVRİMİ'NDE MÜSLÜMAN KARDEŞLER'İN ROLÜNÜ ORTAYA KOYUYOR


Emekli Yarbay Jonathan D. Halevi

Mısır devriminin, Tunuslulardan etkilenen ve Hüsnü Mübarek’in diktatör rejimine karşı ayaklanan Mısır halkının demokratik ve liberal eğilimlerinin baskısıyla meydana geldiğine inanılıyor. Mısır gençliği ise halk devriminin itici gücü olarak tanımlandı ve Mısır’ı Batı demokrasisine kavuşturacak gençler olarak onlara büyük umutlar bağlandı. Facebook ve twitter da kitleleri demokrasi mücadelesinde harekete geçirmede büyük etki yaratarak rağbet gördü. Devrimin kendisi ise “Facebook Devrimi” olarak ün kazandı.

Bu bakış açısı Amerikalı gazeteci Thomas L. Friedman tarafından dile getirildi. New York Times’daki köşesinde 2011 Şubat’ında Friedman, Kahire’ye yaptığı ziyaretten gözlemlerini aktardı: “Devrim gençlerle başladı; Facebook ve twitter’la başarıldı… Bu tamamıyla “kendin başar” devrimiydi. Bu da komşudaki herhangi bir kimsenin 1-800 Tahrir Meydanı’nı arayarak bunu kopyalayabileceği anlamına geliyor.”

Devrimin yankıları İsrail’de bile duyuldu. Gazeteci Gideon Levy devrimin “özgür Batı demokrasisi”ni doğuracak tarihi bir sürecin belirleyicisi olduğunu önceden tahmin etmişti.

Ha’aretz’deki “ İsrail Mısır’ı kutlamalı” başlıklı ve 13 Şubat 2012 tarihli köşe yazısında Levy, İslami güçlerin devrimdeki rolünü küçümsedi ve şunları yazdı: “Her demokratik değişimin İslam’ın yükselişi anlamına geldiğine işaret eden kaderin kehanetlerinin gerçekleşmesi çok zor. Tahrir Meydanı’ndan görüntülere bakın: Çok az sayıda açıkça dindar diyebileceğiniz birey var. Onalr çok sayıda seküler devrimcinin ortasında sessizce dua ettiler.”

Mısır istihbaratının resmi bir belgede ise rejim tarafından devrimin ilk günlerinde bilinen şeyin ne olduğunu açıklanıyor: Müslüman Kardeşler ‘in devrimi planlama, kışkırtma ve harekete geçirme noktasında merkezi bir rol oynadığı ortaya çıktı. Belge, devrim süresince Mısır istihbaratının çetelerce saldırıya uğrayan ve yağmalanan ofislerinden aldığı belgeleri yayımlayan bir web sitesine kondu.

Belge, Mısır Devleti Güvenlik Sorgulama Departmanından çıkmıştı ve 28 Ocak 2011 tarihliydi. Yani devrimden üç gün sonra. Belge Müslüman Kardeşler’in stratejisi, bu stratejinin örgütün Mısır’ın yeni devlet başkanı Muhammed Mursi de aralarında olduğu uzman yetkililerince uygulamaya konulması ve güvenlik yetkililerinin Müslüman Kardeşler ‘in eylemlerinin engellenmesine tepkilerini yansıtıyor.

Aşağıda belgenin ilgili kısmının bağımsız tercümesi bulunuyor:

Edinilen bilgilere göre Müslüman Kardeşler ‘in yönetiminden bir grup eylemcinin örgütün koruması altında son zamanlarda birçok toplantı yaptıkları görünüyor. Müslüman Kardeşler ‘in kolları tarafından gerçekleştirilen bir denetim sonrası, liderler ülkenin içinde hakim olan ruh halini sömürme ihtiyacını ele aldılar. Tunus’taki değişik grupların Mısır toplumunda geniş kitleleri kışkırtmak yoluyla yaptığı etkiyi de değerlendirdiler. Mısır’daki kitleler Mübarek rejimine karşıydılar, gösteriler, politik ekonomik sosyal reformlar isteyen törenler düzenleyerek anarşi yaratmaya çabaladılar.

Amaç rejime baskı yapmak ve Müslüman Kardeşler ‘in belirli hedeflerine ulaşmaktı. Özellikle eylemleri kanunen yasaklanan Müslüman Kardeşler ‘in yasallığını onaylamak ve siyasi bir parti kurmalarını temin etmek için bu baskıyı yaptılar.

Müslüman Kardeşlerin yönetimi Tunus’ta kitlelerin Aralık 2010’da hamle yapmasıyla bu programı uygulamaya başladılar. Muhammed Mursi Al-Ayat’ı ise “Dış dünyayla İşbirliği Komitesi”nin başı olarak atadılar.

Mursi, yabancı medyayla, kurumlar ve güçlerle iletişim kanalları kurmak için kaçan komite üyelerini bilgilendirdi. Onları Tunus’ta olan olayların Mısır’da da olabileceğine ikna etti. Müslüman Kardeşler devrim sürecindeki olayları devrim desteğe ihtiyaç duyarsa kontrol edebilecekti.

Müslüman Kardeşlerin liderleri, Facebook’tan gençler tarafından gerçekleştirilen barışçıl gösteri çağrılarını sömürdüler ve eylemlerine başladılar.

Genç eylemcileri bu gösterilerde yer almaya cesaretlendirdiler; kargaşa ve yıkım eylemlerine teşvik ettiler. Mısır’ın farklı bölgelerinde eş zamanlı gösteriler yapıldı; ülkenin güvenlik alanında anarşi ve düzensizlik hâkim oldu.

Belgede bu bilgi ışığında Müslüman Kardeşler ‘in 34 üyesinin tutuklandığını belirtiliyor. Bu kişilerin evleri, bilgisayarları, belgeleri arandı ve elektronik belgelerine el kondu. Tutuklananlar arasında Müslüman Kardeşler ‘in Mursi dahil 7 üst düzey sorumlusu, 10 orta düzey sorumlusu, şubelerinden ve eylemci komisyonlardan 17 yönetici daha vardı.

Kaynak: http://jcpa.org/intelligence-document-reveals-muslim-brotherhood-role-in-egyptian-revolution/

1. http://www.nytimes.com/2011/02/11/opinion/11-web-friedman.html

2. http://www.haaretz.com/print-edition/opinion/israel-must-congratulate-egypt-1.343039

3. http://25leaks.com/documents/71

KUDÜS HABER